Hürriyet

17 Mart 2011 Perşembe

Değerli Bir Kadına...


                Gerçekten anlamaya çalıştığımız hiç bir şeyi, gerçekte anlayamadığımız anlardan birini yaşadığımızda bir öpücük konduru veriyoruz, tatlı yüze...

                Ya da yardım edilmesi gereken bir anda, yardımı söylemeden, tek kelime bile etmeden, yanımızda, elimizin üzerinde bulduğumuzda söylüyoruz o kelimeyi... 'Sen birtanesin.'

                Belki hiç göremediğimiz yanlarıyla aşkı, çabayı, başarıyı, yalanı, korkuyu anlatmaya başladığında hatırlıyoruz aslında bize neler kattığını ve ozaman bakıyoruz, bize bakarken mütemadiyen ışıldayan gözlerine...

                Uyurken sizi uykunuzdan etmeyecek tek 'iyilik' olanın elleriyle ısınıyoruz bir anda, üşümeye başladığımızı bizden önce bilen yüreğiyle sarıp sarmalıyor. O zaman sıcacık kolların arasında kıvranıyor, mırıldıyoruz bir kelime... 'Canım...'

                Tutkuyu başka anlamlarıyla tanıtan şefkate bazen öylesine uzak kalıyoruz ki, kaşlarını kaldırarak seslendiğinde ismimizi, o zaman silkeleniyoruz ve kendimize gelip, nihayeten haykırıyoruz, o öğretilen tutkuyla içimzdekini... 'Seni seviyorum anne.'

   Değerli bir kadının bana düşündürttükleri bunlar, hepimize hatırlattıkları... hissettirdikleriyle hemen hemen aynı...
                Bir zamanlar 'Hayatımın incisi' dediğim Anne'e 'İyiki varsın ve İyiki doğdun' diyorum....