Futbolda en zor şey bir takımı
eğlenceli hale getirmektir. Eğlenceli ve başarılı. Bunu yapmanın belli bir kaç
yolu vardır ancak en önemlisi; yöneticinin yetenekleri ve tecrübeleridir.
Öyle ki, bir yönetici,
oyuncuları seçmek, sisteme dizmekten sorumlu olduğu kadar onları hazır hale
getirmekten de sorumludur. Burada ‘hazır’ hale getirmek fiziksel olduğu kadar
mental anlamda da gerçekleştirilmelidir. Yani işte ‘takımın ruhu yok!’ dediğimiz
durum tamda bu noktada başlar.
Türkiye ligi futbol
kulüplerinin genel olarak zorluk çektiği, profesyonellik kazanamadığı alan;
yönetimleri. Milli takımda da ne yazık ki bu durum kendini gösteriyor. Bu
başarısızlık ve tecrübesizlik aynı zamanda futbolun ‘eğlenceli’ tarafını da
törpülüyor. Başarının da onsuz yol alamadığı da açık.
Abdullah Avcı milli takım
yönetimine getirildiğinde çok desteği olan bir teknik adamdı. Ancak zaman
içinde ‘Türkiye Milli Takımı’ nın can acıtan başarısızlıkları, bu desteklerin
de geri adım atmasına neden oldu. Şimdi taşlanmaya başlayan teknik adamın en
büyük eksiği de ‘tecrübe’ elbet.
Türkiye liginde sistematik bir
takımı kurmak zor ancak imkansız değil. İBB teknik direktörlüğündeyken bunu
başarmış olan Avcı, Milli takıma geldiğinde duvara tosladı görünen o ki. Çünkü
dünya takımlarına oynamak sadece 11 tane Rooney’nizin olmasına ya da 11 adet
Messi ile koşturmanıza bakmıyor. Dünya kupası ya da en geniş haliyle Milli
başarılar; arzu, istek ve treddüte düşürmeyecek bir ‘ruh’ istiyor.
Milli takım yönetmek, bir
teknik adam için başa gelebilecek en zor görevlerden biridir belki de. Çünkü
birbirine rakip olan takımların oyuncularının bir düzen, bir inanç ve
bağlılıkla oynamasını sağlamak gerekir. Bu da tecrübeyle beraber, sertliği,
disiplini de beraberinde kullanmanız gerektiği anlamına gelir. Bu, güç ve
liderlik yeterlilikleri ister – ki Türkiye’de ki sorunlu kısmın, bu konu olduğu
da aşikardır. Mustafa Denizli, Fatih Terim gibi örnekleri kolayca içimizden
çıkarabildiğimizi söylemek zor.
Bu sene Milli takımdaki
başarısızlığın nedenine ‘yanlış yerleşim’, strateji hataları, futbolcuları
tanımama ya da tecrübesizlik diyebiliriz. Üstelik bunların yanında bir çok
sebep daha bulmak mümkün. Ancak yine de herşeyin temelinde ne yazık ki liderlik
özelliklerinin eksikliği ve futbolcuları yönetememek gelmekte. Aksi halde tüm
ay yıldızlı oyuncuların, takımı sahiplenmemesinin nedeni ne olabilir ki?