Hürriyet

18 Nisan 2011 Pazartesi

NİHAYET VE ARDA...

Az önce uzun zamandan sonra Galatasaray'ın kazanmasına sevinirken buldum kendimi.

Aslında sezon başından beri izlediğimiz garip ve neredeyse uçsuz gibi görünen 'Kaybedenler' yolunda ilerlerken, ve katıksız bir şekilde bu konuda azimliyken, bu sabah kendimi
' Akşamki maç...Manisaspor! hmmm zor maç tabii, Manisa zorlar, alamayız yine! ' derken bulduğumu fark ettim. O kadar alışmışız ki kaybetmeye, ya da okadar uzaklaşmışız ki baştaki başarılarımızdan... Manisaspor'u, Barcelona tadında görmeye başlamışız. Üstelik bu yengiden de eşsiz bir mutluluk duyuyoruz, çünkü dediğim gibi... 'nihayet' dedirten bir şekilde kazanmayı yeniden hatrlattı bu maç bize.

Arda...Arda'yı da yeniden hatırlattı... Özlemiş olduğumuzu... yeniden Galatasaray ruhunu... ve hatta bence... gizli kamera görüntülerde buna tuz biber oldu. Çünkü gerçek bir Galatasaraylı ne hissediyor, ne düşünüyor, ne tepkiler veriyorsa, Arda da birebir, o doğallıkla kameradaydı. Camiadaki kimsenin, ne küfür etmesini, ne formanın rengini eleştirmesini, ne de kameradaki halini umursadığını sanmıyorum. Aksine.. forma hakkında tıpkı taraftar gibi düşündüğünü... yaşına ve ortama uygun olarak, olduğu gibi davranabilen biri olduğunu gösterdi. Arda'nın samimiyeti hiç bir zaman şüpheli değildi... bu görüntülerle de sarsılmadı, aksine çok daha etkili bir şekilde Arda özlemini arttırdı.

Belki de bundan sonraki maçta, Galatasaray geri döndü! dedirtecek şekilde üstünlük sağlanır!! ve biz de özlediğimiz sarıya-kırmızıya yeniden kavuşuruz.!

Ve 'Nihayet' diye iç çekebiliriz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder