Hürriyet

14 Mayıs 2012 Pazartesi

Şampiyonluk Yazısı ... Dünya Futbol Kalitesi

Galatasaray'ın şampiyonluğunu ilan etmesinin ardından, geçen zamanda kalan etkilerle ilgili bir kaç cümle yazmak istedim aslındaç GS'nin bu sene 2 kupa kaldırmış gibi olduğunu herkes kabul ediyor sanırım. Normal sezonu 9 puanla bitirdikten sonra, şampiyonlar grubundan da lifer çıkarak, kupasını 12 Mayıs 2012 akşamı Kadıköy'de kaldırdı. 
Aslında herşey bu noktada başlıyor...
Kupayı Kadıköy'de kaldırmak. 
Bu kısma gelmeden önce, Menchester'ın kralından bahsedeceğim.
Menchester City dün inanılmaz bir inançla, uzatmaların içinde iki golü peşpeşe atmayı başararak, United'ı malup etti ve bu inanç, mavi beyazlı taraftarları ayağa kaldırdı. Dün statta inanılmaz bir atmosfer vardı. Gerçek bir futbol aşkı, gerçek inanç, sevinç, üzüntü, hüsran; gerçekten 'güzel futbol' vardı. Aynı yerde maçı izlemeyi başaran en azılı, aynı şehrin, iki takım taraftarları büyük örnek oluşturuyordu. Medeniyet seviyesi, altlı, üstlü; mavi, beyaz, kırmızı, beyaz atkıları sallayabilmekten geçiyor. Yendiklerine kesin gözüyle bakan United tarftarının, son uzatma dakikalarında yenilmesinin ardından, göz yaşları içinde ama sakince, sadece içlerine oturan bir hüsranla yavaş yavaş dönüp stadı terk etmesinde yatıyor. Yazık ki bunu bizim görebilmemiz, hele de yönetebilenlerin olmadığı bir ülkede çok zor gibi görünüyor. 



Bu maçın ardından City kupasını kaldırdı ve olması gerektiği gibi turunu attı. 


Bu noktadan play off finalimize geliyorum...


Play off finali yani bizim yeni deyimimizle Süper lig finalimiz kuralardan çıkan sonuçla Kadıköy'de yapılacağı haftalar öncesinden belliydi. 
Eğer bu finali, bir takımın kupayı, başka statta kaldırabilme düşüncesinin kaldırılamayacağını düşünüyorsan, neden bu süper lig saçmalığına girdiniz?
Eğer birilerine yaranmak, futbolu daha medeni hale getirmekten önemliyse; neden biz devam ettik, heyecan var bıdı bıdılarının ardında?


Öncelikle, kupanın ya Fenerbahçe'ye ya da Galatasaray'a gideceği ortadaydı puanların sonunda. Ve bu maçın Kadıköy'de oynanacağı belliydi. Açıklamalar yapıldı; kupa kim kazanırsa kazansın statta verilecektir diye... Bu açıklamayı yaparken nasılsa FB alacak diye mi bakıldı olaya, hala merak içindeyim.
Dünya'nın hangi yerinde, koskoca bir futbol takımı camiasının odasına apar topar gidilip kupa verilmeye, katakuleye getirilmeye çalışılmıştır acaba? Bu nasıl bir saygısızlık, nasıl bir hadsizlik, nasıl bir amatörlüktür anlamış değilim. Demirören'i o odaya girerken 500 kişi takip etti, dünyanın kralı modunda içeri giren adam, elinde telefonla çıkmak zorunda kaldı. Neden? Çünkü olması gerektiği gibi sahada almak isteyen futbolcular ve teknik heyet bu teklifi reddetti.  


Bu kupa yeşil sahada kazanıldıysa... yeşil sahada alınacak! cevabı herkesi yerine mimledi.


Sonra ne oldu?


Bu basit sorunu bile çözemeyen federasyon Başbakan'a şikayet edildi. Devreye Erdoğan girmeden bu kadar basit bir işin bile çözülemeyecek olması; bugüne kadar gelen federasyon tavırları içinde en utanç verici olanıydı. 


Kupa alınırken stad ışıklarının sönük olması bile bu neşeyi durduramamış olsa da; yine de bu, gelmiş geçmiş en aciz hatalardan biri olarak tarihe geçti.


Kısacası futbol adına; GS'nin bu kritik maçta akıllıca oynayıp, riske girmekten çekindiğini, FB'nin yılmadan mücadele eden enerjisinin az kalsın başarıyı getirebileceğini söyleyebiliyor olacakken, yine ve yeniden futbolu kirleten adamların küçülmüş tavırlarını konuşmak zorunda kalıyorum. 


Yazık ki yakın zamanda bu kirliliğe dur diyen olmadığı sürece, bizi en çok meşgul eden mutluluk kaynağımızın da elimizden gitmeye başlayacağı korkusuna kapıldım artık...


Aslan tepe'de ki inanılmaz kutlamanın da ardından sanırım taraftar kültürüyle de bu sezon örnek Galatasray için yeni sezon, yeni bir sürü Avrupa hayaliyle başlayacak.


Tıpkı Ünal Aysal'ın dediği gibi 'Avrupa'da 10 takıma girmek gerçekçi olur, girdiğimiz sene kupa kaldırabilme hayallerini kurmak yerine, sürprize bırakmak gerekir.' 
Bu sene şampiyonlar liginde Juventus, Dortmund gibi özel isimlerinde dahil olduğu bambaşka bir 'dinozorlar' senesi kutlayacağız gibi görünüyor. Herşeye rağmen, muhteşem bir sezon bizi bekleyecek, 


Türkiye ligi için de; yeni sezonda bütün bunların yoluna girmesini dileyerek şampiyon Galatasaray'ın bu, iki kere şampiyonluk başarısını kutlayarak, bu keyfi kimsenin karalamasına izin vermeden tüm taraftarların coşkuyla eğilenmesini diliyorum.


Bol ve güzel futbollu günler...  !?



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder