Hürriyet

30 Mayıs 2012 Çarşamba

Bir Futbol Aşığından : Kadın İçin Futbol


Futbol  derin bir aşktır...

Cinsiyet ayırmaz, o yeşil kocaman sahayı ve terden sırılsıklam olmuş, mücadele eden; geçmiş zamanın gladyatörlerini andıran, oyuncuları gördüğünüz anda yüreğinizi yakan bir aşktır.
Dünya'nın ışıklarını söndürdükten sonra bile hala televizyonlarını açık bırakan bir hırstır. Sosyolojik bir kavramı içerir futbol; taraftarlık.

Taraftar olmak demek; bir rengi, bir camiayı, bir gerçeği savunmak, ona inanmak, kazansa da kaybetse de 'O' olabilmek demektir. Dünyanın heryerinde futbol, kalp atışlarını güçlendiren bir fenomendir. Kadınlar bu işin en güzel ve renkli yanlarından biridir. Statta, yenilgide göz yaşı döken bir anne, kazanınca yerinde duramayan bir genç kız, ölüm kalım meselesi olan bir kupa finalinde kalbini tutan bir nine ya da 'Messi' posteri hediyesi için onu her maçta istediğini düşünen küçük bir kız olabilir bu.

Kadınlar bu oyunun en güzel kısmını oluştururlar.

Yönetimi erkek egemen olan futbol dünyasının bugün geldiği nokta ortadadır. Hiç bir cezanın verilmediği, haksızların, kurbanlık koyun gibi ortaya atıldığı, adaletin sağlanamadığı bir kaos vardır bugün Türkiye futbolunda.

Türkiye futbolu kirlenmiştir.

Her anlamda kirlenmiş ve temizlenmesi için girişilen her adım engellenmiştir. Erkek egemen bu toplumun, bir kupa konusunu bile başbakanı arayarak çözme çabası kabul edilebilir bir durum değildir. Politikayla, sporu bile ayıramayan bir topluluğun, bugün kadınların taraftarlıklarını, küfür etmelerini, konuşma tarzlarını, duruşlarını, davranışlarını eleştirmeye zerre kadar hakkı yoktur. Yazık ki ülkede, herşeyde olduğu gibi haddini bilmeme durumu ortada olan genel bir zavallılıktır.


Oysaki kadın adildir. 

Hakkı, hak edene vermeden yaşama devam etemeyi içine sindiremeyen bir varlıktır. Aynı zamanda tertipleyici ve disipline edicidir. Kadının elindeki güç; bugün güçlü olduklarını savunan erkek egemen toplulukların çekindiği bir enerjidir. Yapabilecekleri sınırlandırılamaz ve adaleti katıksızdır. Herşeyin ötesinde kadın; istediği, arzu ettiği herşeye, tıpkı adalette olduğu gibi sadık olabilen, tutkulu bir canlıdır.

Ve bir kadın ofsaytı, bir erkekten daha net açıklayabilir, daha kesin kararlar verebilir, daha heyecanlı bağırabilir, daha çok strateji üretebilir, topu çok daha iyi takip ettiği için kaleciden önce kendini sıçrarken bulabilir. Bir kadın; futbolu, erkeklerden başkasının oynamaması gerektiğini kabul etse de, bir bayan olmaya devam ederek maçı destekleyebilir. Yerinde küfürler edebilir ya da erkeklerin stres atmak için ettiği küfürlere ters ters bakmadan, gülümseyebilir.

Bir bayan için futbol, düşünüldüğünden çok daha fazla şey ifade edebilir.

Futbol bir aşktır, kadını her zaman mutlu edebilen, inişli çıkışlı bir inancı beraberinde getiren.

Futbol bir heyecan nedenidir, çok küçük şeylerle bile mutlu olmayı başarabilen, yüce gönüllü bir anneyi, uzun zamandır hissetmediği bir çılgınlığın içine düşürmeyi başarabilen.

Futbol bir ayakkabıdır, kadının tutkuyla görmeyi ve dokunmayı isteyeceği.

Futbol bir kadının sevinme, sorumluluklar altına girmeden mutlu olma hakkıdır.

Bir kadın için futbol, düşünüldüğünden çok daha fazla şey ifade edebilir.

Gerçek taraftar erkekler olduğu kadar, her zaman en cesur olabilen kadınlar içindir de.

Futbol en basitinden bir aşktır... ve cinsiyet ayırmadan en tatlı hayallere sürükler sizi.

Kazanmayı öğrenmenizi, sizi çileden çıkaran, hayat şartlarından sıyrılmanızı ve her zaman yüreğinizi atar halde tutmanızı sağlar.

Ve şu bilinmelidir ki;

Bir kadın için futbol, düşünüldüğünden çok daha fazla şey ifade edebilir. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder