Hürriyet

10 Ocak 2013 Perşembe

Belki Birileri Hatırlar Diye...


- Vincenzo Paparelli üzerine -

Şimdi birileri belki hatırlar diye yazacağım bu yazıyı; çünkü önemli onu hatırlamak. Gerçekler ve insanlığın içinde olduğu durumu da yeniden anımsamak için. Onu hatırlamak önemli çünkü, gerçek olduğunu kabul etmediğimiz insan davranışlarını görmek zorunda oluruz bu sayede. Onu hatırlamak gerekli çünkü bizler kavga etmeyi, öldürmeyi, acıtmayı, saldırmayı ve kırmayı doğal yaşantımız içine, doğal olanların arasına yerleştirip, unuttuk herşeyi. Hatırlamak gerekli... Belki hatırlar birileri Vincenzo Paparelli adındaki adamı.

28 Ekim 1979 yılı tüm dünya için futbol adına kara bir gündür.  Aslında 1979’un karanlığından futbolda üzerine düşen payı almıştır demek daha da doğrudur. Vincenzo Paparelli  adındaki adamın ölüm günüdür ogün.  İtalya başkentini bir türlü paylaşamayan iki takımın maç günüdür bu bahsedilen 28 Ekim. Lazio ve Roma, yani dünyanın en korkulan ve en çok güvenlik önlemi isteyen, en riskli derbisi oynanmaktadır. Her zamanki gibi ırkçı taraf, saf kan italyanlar olarak Roma’yı kendilerinin görmekte; Roma taraftarları da asaletin, tüm herkesi kabul etmekten geldiğini savunarak başkenti ısrarla, Lazio’dan uzakta tutmaya çalışmaktadır.

Açıkça, renkleri bile eski antik Yunan zamanlarına dayanan Lazio için Roma sadece bir şehir olmaktan çok daha fazlasıdır.  Roma bir temsildir. Roma saf İtalya’nın merkezidir. Roma şehri ‘asil zübbelere’ terk edilemeyecek kadar köklü ve değerlidir. Lazio, dünya savaşından sonra bile vazgeçmediği ‘ss’ harfleriyle gurur duyan tek takmdır. Hatta günümüze dek zenci futbolculara bile dayanamayan taraftar, gerçek anlamıyla birbirinden kopmayan bir guruptur. Lazio taraftarı olmak çok şey ifade eder. Herşeyden önce giydiğiniz bu renkler bile sizin ideolojik  görüşünüzü temsil etmektedir. Onlar bir fikrin, yönetim şeklinin, bir görüşün, yanlış da olsa bir ön yargının savunucudur. Yani Lazio taraftarı olmanız demek; sizin kendinizi anlatmanıza gerek kalmadan ifade etme şeklinizdir bir nevi.

Ama sadece Lazio değil, Roma da şehrinin bir yakası olarak temsil ettiği ideolojiyle, bir karşı duruşu, liberal yaklaşımı temsil etmektedir. Roma taraftarı  olmak demek; herkesi kabul etmek, en öncesinde, insancıl hisleri ve kabullenişleri yok etmekle içli dışlı olan ss. Lazio’ya karşı durabilmek demektir. Yani aslında hümanist olmak, renk, ırk, dil, din, ne olursa olsun, hiç bir konuda ayrım gözetmeksizin, herkesi kabul etmek anlamına gelmektedir.

Roma şehrinde iki yaka da temsiliyetler bu demektir. Yani siz asla sadece Roma’yı ya da ss. Lazio’yu tutamazsınız. Roma şehrinde net bir şekilde görürüz ki, Simon Kuper’in dediği gibi, ‘futbol asla sadece futbol değildir.’

 28 Ekim 1979 Vincenzo Paparelli adındaki ss. Lazio taraftarının ölüm günüdür. Derby della capitale, yani başkentin en esaslı derbisi yapılmaktadır ogün. Kalabalık üstüste yığılmış, taraftar çılgın, birbirini sürkeli olarak tahrik eden iki taraftar gurubu ve herşeyden önce kocaman ama nedensiz bir öfke vardır statta. Karısıyla gelmiştir maça Paparelli, Roma’ya karşı kazanmak arzusu onu motive etmiş, aslında eşinin kardeşinin sahibi olduğu kombine koltuğuna oturmuştur. Şans o ki, derbideki ilk ölü de aslında yerinin sahibi olmayan bu taraftar olacaktır. Gözüne giren bir fişek yüzünden önce saatlerce acı çekmiştir... sonra sönmek bilmeyen fişek bir gözünü tamamen yaktığında bayılmış ve kaldırıldığı hastane de kısa zaman içinde hayata gözlerini yummuştur ne yazık ki.

Vincenzo Paparelli ‘futbolun asla sadece futbol’ olmadığı bir ortamdaki ilk ölüdür. Bugün Lazio taraftarınca ‘intikam’ nedeni olan Paparelli, insanoğulunun nasıl çobansız bırakılmaması gerektiğinin göstergesidir.

Şimdi birileri belki hatırlar diye yazdım bu yazıyı. Vincenzo Paparelli herkese insanlığın zayıf tarafını kanıtlayan o olayın baş kahramanıydı. Yani hala daha süre gelen o ırkçılık, ön yargı ve onlarca kötü huyun zirvesi, insanoğlu kötülüğünün en hassas boyutuydu.

Şimdi, şu 1979 da futbola karanlık bulutları getiren ölümüyle, Olimpico stadını yasa boğan adamı hatırladı mı acaba birileri? Vincenzo Paparelli’yi birileri hatırladı mı şimdi?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder