- Burry Stander ölümü üzerine -
Bisiklet
sporu herkesin her zaman ilgi gösterebileceği bir konu olmamıştır hiç bir zaman.
Hatta Türkiye'de çok da üzerine düşünülen bir alan bile değildir. Olimpiyatlar'da
büyük coşkusu vardır, hatta arada bir köprüyü geçen yüzlerce bisikletle de
biraz ilgimiz dinçleşir ama gün gelir bu sahneler geçince ne dağ bisikleti, ne
yarış bisikleti, yani aslında sokak bisikleti bile çekmez ilgimizi. Sokak
bisikleti derken hani şu ekstradan iki tekeri daha olan, çocukluğumuzda
kullanmaya can attığımız türleri de içine dahil edebilirsiniz. Aslında demek
istediğim 100 yılı aşkın süredir yapılan bisiklet sporu ilgi çekemiyorsa, bunu
değiştirmenin pek de yolu yoktur sanki.
Ama hayat öyle
bir süreç ki, öyle bir an gelir, herkes bisiklet sporcuları arasında dolaşmaya
başlar. Bisiklet temizliğini öğrenir. 'Ya bisiklet ne zaman icat edilmiş ki?'
demeye başlar. Hatta vikipediada en çok okunan sayfalardan biri bisiklet
sporunun ne olduğu üzerine olur. Yani hayat öyle bir an getirir ki, herkes
bisikletten anlamaya başlar.
Benim de
şahsen bu süreçte yolumu bu noktaya getiren şey; bu bahsettiğim hayatın başa
getirdikleridir. Burry Stander beni
bisiklete yönlendiren adam oldu bugün. Aylardır bisikletle ilgili bir şeyler
öğrenme çabalarım an be an arttırdığım okumalarla devam ediyorken Burry Stander
bana bu anları bir saate sığdıran kötü haberiyle esin kaynağı oldu.
3 Ocak 2012 Burry
Stander adındaki Güney Afrika'lı bisiklet sporcusunun ölüm tarihidir bundan
böyle. Bazılarımız için sene devam ediyorken, Burry Stander için gerçek
anlamıyla sonlandı. Antrenman için çıktığı yolculukta bir minibüsün çarpması
sonucu hayatını kaybeden sporcu, medyada kocaman manşetleri yine de kapamadı.
Avusturalya'da
'dağ bisikleti' dünya kupasında dünya şampiyonu seçilmiş olan Stander, geleceği
oldukça olumlu ve aydınlık görülen sporculardan biriydi. Üstelik iki kez
olimpiyatlarda yarışmayı başarmış olan sporcu, Londra'da 5. olarak, her
seferinde daha ileriye gidebileceğinin de işaretlerini vermişti. Tüm
eleştirmenlerce yetenekli ve azmi taktire şayan olan sporcu ne yazık ki
olimpiyatlarda altını göremeden sporunu da terk etmek zorunda kaldı.
Dediğim gibi
şimdi biraz bisiklet araştırmak herkesin görevi. Neymiş, nasıl olurmuş, nerede
yapılırmış, nerelerde ünlüymüş, markalar nelermiş, hatta bisiklet nasıl
temizlenirmiş. Bu bilgileri bilmek gerekir artık dostlar. En azından ben bugün,
Burry Stander anısına saatlerce bisiklet hikayeleri okuyacağıma eminim. Belki
yaşarken tanımaya çabalamadığım soporcunun geri de bıraktığı olumlu etkisi de,
bisiklete olan aşkı da dünya da güçlü bir enerji bırakmıştır bile. Kim bilir?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder