Hürriyet

29 Ocak 2013 Salı

FUTBOL MU DEDİ BİRİ?




             Futbolun ne olduğunu anlamak ve sevmek için yeşil sahayı görmek gerekir önce. Aslında bunu ilk kez tam hissiyle Banu Yelkovan'dan dinlemiştim ben. Ellerini açıp, kocaman bir saha çizerken 'merdivenlerden çıkıp, o kocaman, yeşil sahayı gördüğünde herşey değişiyor' demişti. O kadar haklıydı ki. Kadınlar, çocuklar, erkekler, bir sürü insan için futbolu 'aşk' yapan andır belki de o an. 

            Futbol nedir? Ne ifade eder sana? diye sordu bir arkadaşım. Bir an için düşündüm... Futbol benim için 'herşey' demekten daha spesifik bir şey söylemeliydim ona. Daha anlaşılır, kavranabilir, hissettirebilir ve belki de çekici gelebilir bir kelime bulmalıydım, tüm o 'herşeyin' içinden. Sonra gözlerimi, gözlerine indirip 'inanç' dedim. Futbol bana inanmayı öğretti. İnanmanın ne demek olduğunu, insanı hayatta kalan şeyin aslında 'inanç' olduğunu öğretti dedim. 

            Çünkü aslında inanmak nedir? İnanmak; savaşmaktır. Başarmayı amaçlamak, yürümek , yürüdükten sonra hiç durmadan koşmaya çabalamaktır. İnanmak; tahmin edilemeyeni vermek, sizden beklenilenin üstünü göstermektir. Aslında özetle inanmak; 'Ben daha fazlasıyım!' demektir. Futbol gibi; daha fazlasıyım, hiç bir zaman yanlızca oyun olmadım demektir. Futbol, inanmaktır bence. Nefes almaya devam etmek bir anlamda. 

            Şimdi ellerinizi kaldırıp, gözlerinizi kısın ve bir saha hayal edin, binlerce kişinin bağırdığı, tek yürek olduğu, aynı anda zıplayıp, aynı anda oturduğu; aynı anda bağırıp, aynı anda hayal kırıklığına uğradığı, aynı anda şaşırdığı, aynı anda gülümsediği...

             Bir rüzgar esmeye başlayacak, o kocaman yeşil saha belirince gözleriniz önünde. İşte ben ona, 'inanmak' diyorum. Diğer anlamıyla 'futbol' yani.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder